27 Ocak 2014 Pazartesi

Yeni Adres;

Yeni Blogum;nelerdusunuyorsam.blogspot.com.tr

11 Ocak 2014 Cumartesi

Just Go With It.(2011)

Friends dizisi ile tanıdığım Mimik Kraliçesi olan Jennifer Aniston'un en sevdiğim filmlerinden biri olan Just Go With It'in konusunu,özetini size sunacağım.Jenn ile Adam'ın oyunculuğu ile film gerçekten tam bir bütün oluyor.
Adam'ın canlandırdığı  karekter çapkın ve karısından ayrıldığı söylereyerek kız tavyalan bir plastik cerrahtır.Adam yanlışlıkla takıldığı bir kıza yalan söyler.Ve bu durum yüzünden Asistanı yani Jenn'den yardım ister.Asistan Adam'ın yakında boşanacak karısı rolünü oynamasını ister.Fakat işler umduğu gibi gitmez ve bu ufak yalan bir çığ gibi büyüyerek asistanın çocuklarının da işe karışacağı bir Hawaii tatiline dönüşür.Sonunda ise asistan ile cerrah evlenirler.
İzlerken gerçekten çok keyif aldım.Zaten Adam'ın oyucunluğunu daha önce bir kaç filmde daha görmüştüm.Zaten Jenn'i anlatmama gerek yok Friends'te Racheal rolü ile hayata bedel.

Puanım:

Tembelim ben tembel.

Neden bu şekilde olmak zorundayım? Kendi hayatımda kendim şekil veremiyorum. O kadar tembelim ki geleceğimde neler yapacağımı bile düzenlemiyorum.Üstelik bu sene benim için çok önemli orta sınıfta son senem gireceğim lise benim iş hayatımın %50sini belirleyecek ama benim halen bu konuda bir fikrim yok.Her gün bu gün böyle yapacağım şöyle yapacağım diyorum.Ama onlar sadece sözlerde kalıyor.Hiçbiri malesef gerçekleşmiyor.Neden bu kadar üşengeç ve tembel olmak zorundayım?  Hiç bir zaman verimli ders çalışan öğrencilerden olamadım.Matematikten bir kere 85 alamadım sadece hayal ettim.Orta okul hayatımda fenimi 1 kere 5 geçiremedim.Bu dönem güya daha çalışkan olacaktım,bakın oda sözlerde kaldı.Olmuyor çok  tembelim.Güya 3saattir inkılap çalışacağım ama bakın işte gün yine bitti 3 saatir müzik dinledim dizi izledim,1 cümle tarih ezberledim.Başka bir bokta yapamadım.Çoğu zaman nefret ediyorum çoğu gerizekalı,kendini beğenmiş arkadaşım çalışmıyorum ki ben sende çalışma diyip;90 alıyor.Bu nasıl oluyor allahım? Beni her sefersinde kandırıyorlar.Sonrada ben ona öyle diyince iyi hayvan gibi çalışıyorlar.14 yaşıma geldim sanırım artık hayatıma bir düzen vermem lazım.Ve şu ders çalışma alışkanlığını bir an önce kazanmam lazım. yoksa lisede ne bok yiyeceğim bir bilmiyorum.Ama şuan ki hedefim inkılap sınavından 90 almak ve teknoloji tasarımcıdan not dilenip takdir almak umuyorum ilk defa orta okul hayatımda takdir alacağım.Bu sefer sözlerde kalmayacak anılarda kalıcak takdir almam.
....

4 Ocak 2014 Cumartesi

Friends (1994-2004)

Hayatımda izlediğim en iyyi dizilerin en başında yer alan tek dizi olan Friendstir.Jeneriğinden olsun,repliklerden olsun,oyuculardan olsun.Beni etkileyebilen tek dizi bu olsa.Gerek mutsuz bir günümde açıyorum izliyorum.Bölüm bittikten sonra yüzümde bir tebessüm oluşuyor.Yok böyle bir şey? 10 Sezon olduğuna bakmayın günde 25 bölüm izlediğimi hatırlıyorum.Hatta şuan tekrar başladım ekşisözlükten falan baktım bütün millet 3-4 kez bitirmiş diziyi,gaza gelip bende birdaha başladım.Bu sefer azar ,azar izlemeye başlıyorum izlemeye kıyamıyorum.Korkuyorum tekrar bitecek dizi diye. Şuan 5.sezondayım.Bak yine 5 sezon kalmış su gibi geçer 5 sezon yia! Bir ara tekrar başlayacağı dedikodular çıkmıştı.Şu aralar tekrar çıtı hatta onay aldığı falanda söylendi.Hürriyet bişle haber yaptı ama yazar'dan açıklama geldi,üstelik Lisa bir fanına cevap verdi.Yani başlayamayacakmış,friends hayranalrı yine hüzenle dolu.Yani 10.senesine özel başlasaydı çok seksi bir süpriz olmaz mıydı? Ve ayrıca umuyorum ki bir gün işsizlik yapıp 10 sezonu bir gün bitireceğim. Şimdi ise geldik bazı repliklere.

1 Ocak 2014 Çarşamba

Yeni Yıl!

Dün üşengeçliğim yüzünden yeni yıl yazısı yayınlayamadım.Yaşasın üşengeçlik! Dün okulların tatil olmaması çok saçma bir şeydi.Yani yılbaşı arkdaşım 2 gün tatil yapsann ölmezsin MEB! Herneyse dün annem ben kardeşim falan Nişantaşına gittik,ilk önce Taksime gittik oradan biraz yürüyüp taksiye bindik ve ta ta ta NİŞANTAŞI'A varmış olduk.Gerçekten Djler falan şarkılar güzel çaldılar fakat insanların o süsleri o kadar abartması kadar saçma bir şey yok. Bir maket birde geçir başka bir şey yoktu açıkçası.Görünümden pek hoşnut kalmadım.Gidişite bir sorun yoktu ama dönüşte  yürü,yürü,yürü ve yürü bitmedi sonra tekrar taksiye bindik.Bir baktık ki tam trafik yok ki derken trafiğin ortasında kalakaldık.Sonrasında ise inip yürüdük napıcağız yoksa 2-3saat kalırız orada yarımsaatlik yolu 2-3saat beklemekte olmaz yani.Eve gelince ise direk kendimi yatağın üstüne attım.Yılbaşına 1 saat falan kalmıştı zaten.Sonra girdik yılbaşına öyle yani aynıydı bi farklılık görmedim.-,-Neyse umarım 2014 2013 gibi uğursuz ve mutsuz geçmez,herkesin yeni yılını kutlarım! ^-^ 

28 Aralık 2013 Cumartesi

Ne Cumartesiymiş Arkadaş.

Ölüyorum HÜLOOOOOOOOOOOOOOOOOĞĞĞĞ! Ellerim koptu HÜLOOOOOOĞĞĞĞ! Ne sözlükmüş be arkadaş.
******
Elim koptu şu ingilizce döeviniypmaktan ilk 2 sınavımda 95 but ben proje aldım çok çalışkanım dimi arkiler. :')))))) Şimdide cool bir şekilde oturmuş kolamı yudumlayıp buraya yazıyorum.Annemle ile dayım bize geldi.Sabahleyin çok erken kalkıyorlar,arkadaş bir insanın sabahın 8'inde  ne işi olsun?! Ben 1'de 2'de kalkan insanım arkadaş! Haftaiçi 8'de kalkıyoruz biz.
Yarın ise eşşek gibi oturup test çözeceğim.Pazartesi sabahı anne 5 dakika daha diye anıracağım.Sonra zar zor giyinip,kalkan saçlarımı tarakla düzeltip,defolup okula gideceğim.Aaa unuttum şu Türkçe ödevi olan günlük tutma işini yapacağım klavyeyle yazmak daha çok hoşuma gidiyor,deftere yazınca elim acıyor arkadaş.Farkettimde arkadaş lafını çok kullandım.Ayrıca Miley'nin yeni çıkan klibi Adore You'yu dinleyip,dinleyip kederleniyorum.Peki ya sizin cumartesiniz nasıl geçti?
Not:Mo'nun gizemini bitirmeme az kaldı sayın okuyucular! Yakında ilk kitap eleştirim ile sizlerleyim ;)

27 Aralık 2013 Cuma

Bir cuma günü.

Selam gençler ve kendini genç hissedenler! Sanırım güzel bir giriş oldu ilk yazımı film eleştirisi olarak tamamladım 2. yazımı ise haftalık yaşadığım olayları toparlacağım.Kısmet olursa 3. yazım kitap eleştirisi olacak! Bu haftayı çok yorgun argın geçirdim diyebilirim.Bu hafta kafamdan gitmeyen bazı sorunlar vardı.İşte onlarda şunlardı;''Ya açıkta kalıp lise turamazsam!'' ''Ya boktan bir liseye gidersem'' gibi gibi şeyler işte.Bu sene kafamı kuracalayan en önemli konu lise mağlum benim notlarımda çok pörfekto değil yani.TEOG denilen sıçış sınavındanda 32 yanlış çıkardım oda çok pörfekto değil.Okul notlarımdan iyi olanlar:Türkçe,İngilizce TEOG denilen sınavla iyice yükselen derslerim bunlar.Düşüşe geçenler:İnkılap ve Matematik işte bu 2 dersim 3! Türkçe,ingilizce 5 Fen ise 4.Yani şu 2 3'ümü 4 yaparsam ve 75 üzerinden 4 getirirsem takdir alıyorum jınlarım.But buda çok olanaksız gibi gözüküyor.Özellikle inkılap için.Matematiği bir türlü getirebilirim ama İnkılapçının sınavından asla 60 üzeri alabileceği sanmıyorum.Sizi notlarla çok sıktım gibi geldi,yazarken ben bile sıkıldım açıkçası.Bari sizi bir şey hatırlatarak neşelendireyim.Çarşamba okullar tatil dıptıs,dıptıs ne güzel bir kırismıs hediye dimi? ^-^  Geçen haftalarda izlediğim Aşk Ödevinden bir alıntı yapayim ve yazıyı bitireyim bari.
Küçükken şöyle bir yazı okumuştum.Yalnız yoğar,yalnız ölürüz.Gerisi sadece bir ilüzyon.O halde neden bütün hayatımı çalışarak,ter dökerek ve mücadele ederek geçireyim? Sadece bit ilüzyon için mi?